Ancak bu zevkli gözlemin yanında, havaalanlarının bir de çıldırtıcı kontrolleri vardır, hele de yolcu olarak orada bulunuyorsanız yazık halinize... Bir yandan uçağa yetişme stresi, öte yandan sürekli karşınıza çıkan ve garip güvenlik yöntemleri olan xrayler, pasaport kontrolleri, harç pulları, gümrük vs derken, uçağınıza binip koltuğunuza oturduğunuzda savaştan çıkmış gibi hissedersiniz...
En fenası da şu xray kontrolleri, ufacık bir sinyal vermeye gör, yandığının resmidir... Gerçi sinyal vermesen de değişen pek birşey olmuyor ; bot veya çizme varsa çıkartıp, lastikleri bozulmuş galoşları giyme savaşı vereceksiniz... Yanınızda laptop veya ipad türü bir cihaz varsa, çantadan çıkartıp ayrı kutuya koyacaksınız, sonra da açıp-kapatacaksınız... Takılarınız, saatiniz, kemeriniz, el çantanızdakiler derken maymuna döneceksiniz... Ha bir de susuzluğa hazırlıklı olun; çünkü susayıp da alandaki büfeden en az 3 katı fiyatına aldığınız suyu bitirmek kısmet olmayacak. Her xrayde elinizdeki su şişesini de elinizden alıp, çöpe atacaklar :(
Hepinize güvenli ve iyi yolculuklar olsun...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder