arama

Custom Search

Gaziantep'in Mistik Sokaklarında Fotoğraf Turu

Gaziantep gerçekten çok büyük bir tarihi geçmişi olan, gizemli bir şehir. Öyle 1 günlük turla fotoğraflamayla bitecek gibi değil... Bu, başlangıç olsun diyelim ve başlayalım...



Gaziantep'e gidip de Bakırcılar Çarşısı'na uğramamış olan yoktur sanırım...
Bu çarşı oldukça geniş bir alana yayılmış ve farklı sokaklarında, farklı ürünlerin satılmakta.


















Bir sokakta halen kalaycılık yapan dükkanlar, bir diğerinde baharat satanlar, bir başka sokakta ise
bakır döverek üretim yapanları görmeniz mümkün... Tabii yemenicileri de unutmamak lazım...



Çeşit çeşit, rengarenk ve bir çok farklı modelde, el yapımı, hakiki deri yemenileri izlemek bile çok zevkli :-)
Ayrıca çok fotojenikler... :-)








Aralarında Hollwood'la iş yapmış olanlar da var.
Truva Filmi kostümleri için sandalet yapmış ve göndermiş olan bir zanaatçının da dükkanı var bu bölgede.







Bakırcılar Çarşısının hemen paralelinde Zincirli Bedesten bulunmakta. Burası yeni restore edilmiş ve güzel bir kapalıçarşı halini almış. Gaziantep'e özgü hediyelik eşya dükkanları çoğunlukta.











Ve derken Tahmis Kahvesi'ne ulaşıveriyorsunuz... 1653 Yılında inşa edilmiş,
ve gerçekten çok görmüş-geçirmiş bir bina...
Binanın tam karşısına bir de bahçe bölümünü eklemişler.
Burada Gaziantep'in meşhur menengiç kahvesini veya yine bu yörede çok meşhur olan zahter çayını içmenizi tavsiye ederim.





Gaziantep'de inanılmaz çok sayıda han var...
Bir kısmı ya depo olarak kullanılıyor, ya da boş... Avlularını da otopark olarak kullanıyorlar.
Aslında böylesine tarihi mekanların, bu şekilde heba edilmesi çok üzücü...




Gaziantep'de ki en önemli tarihi mekanların arasında Kasteller bulunmakta...
Kasteller, dünya tarihinde sadece Gaziantep'de bulunduğu açıklanmış, su mimarisi örneklerinden.
Kastellerin amacı, su kaynaklarını yeraltında toplayıp, kullanım amacıyla kanallar vasıtasıyla evlere ve çeşmelere ulaştırmak.
Bilinen 6 adet kastel var, ancak hiçbirinin adresi açıkça belirtilmemiş.


Kastellerden en bilineni Pişirici Kasteli, yerini de sora sora bulabildim, ancak son 3 senedir kapalı tutulduğundan giremedim :(
Ancak dışarıdan fotoğraflayabilmek mümkün oldu...






'Kuruluk' ve baharat dükkanlarının arasından geçerek, Tütün Hanı'na ulaştığınızda sizi yine bir süpriz bekliyor...






Evet bu süpriz, bir mağara kafe... Tütün Hanı'nın içinde bulunuyor. Aşağı doğru inen merdivenlerden ilerlediğinizde mağara kafenin içinde buluyorsunuz kendinizi...

Mağaranın içerisinde 5 ayrı bölüm mevcut ve şark odası şeklinde dekore edilmiş.
Bu mağarada ki bir diğer ilginç özellik ise ;
eskiden su kaynaklarının dağıtılması amacıyla kullanılan "Livas Sistemi"ni görebilmeniz...
Mağaranın içinde bulunan kuyudan ve farklı bazı noktalardan alttan akan suyu görebiliyor ve duyabiliyorsunuz...

















Yolunuza devam ettikçe daha bir çok itili ufaklı han çıkıyor karşınıza... Kürkçü Hanı, Buğday Hanı, Gümrük Hanı, Tuzcu Hanı vb...
Bu hanlardan birisi de Şirehan. Burası oldukça büyük ve önemli bir hanmış zamanında... Şu anda da restore edilmiş ve bir bölümü otel olarak, diğer bölümü ise restaurant olarak kullanılıyor...









Tüm bu tarihin arasında gezinirken, modern sanat eserleriyle de karşılaşıyorsunuz...
Burası gerçekten süprizlerle dolu bir şehir...










Bir başka yazıda devam etmek üzere... Bu şehir bir gün de bitecek gibi değil...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder